Cemevi
Cemevi, Alevilerin zikir yaptıkları, Hak ile batıl olanı ayırdıkları, ölmeden önce öldükleri, sorgu ve sual verdikleri ibadet mekânıdır. Cemevilere girmenin her ibadet yeri gibi bir adabı vardır. Kul hakkı yiyen; hak sahibi ile helalleşmeden cemevine giremez, zulm edenler ve birbirinden razı olmayanlar da cemevine giremez. Yapılan en büyük ibadetlerden biri Ali'ye yakılan ağıtlardır. Cem'de kıyam, rüku ve secde niyazla birleştirilmiştir. İbadet zamanları da İran, Irak, Azerbaycan, Lübnan Alevileri ile benzer olup buralarda ki Şii-Alevi Camisi'nin Anadolu'ya yansıması Cemevi olmuştur. Bu konuda geniş bilgi Prof.Dr.İrene Melikoff'un Kırklar'ın Cem'inde isimli eserinden alınabilir.
İbadethaneliğinin kanunlaşması tartışması yılllardır sürmektedir. Cem Arapça'da toplantı demek cami de toplanılan yer demektir. Bu yüzden cami ile cem evi aslında aynı anlama gelmektedir.Cem evi Türkmenlerin orta asyadaki ocak kültürünün islamiyete yansımasıdır.Cemleri özgün haliyle yaşayan yol-erkan sürdüren ocaklar ve cemevleri anadoluda mevcuttur. Örnek : Hubyar Sultan ocağı